3 Şubat 2011 Perşembe

MUTLU OLMAK ;

Mutlu olmak ; her sabah belirli bir saatde kalkıp işe gelmek, sonra akşama kadar evladını görme umuduyla hızlıca eve koşma arasındakı duygumu, yoksa daha iyi bir arabaya binmek veya evde oturmak için ömür boyu köle gibi çalışmakmı, yok yok bence, zengin olup hiç bir zaman göremiyecek olduğun paralara sahip olmakmı,veya bir arsa alıp, üzerinde burası benim gibi duruken etrafdaki insanların ,bu deli ne yapar boş arsada demelerimi, yahut bir bina yapıp onu ben yaptım diyerek ,akşam olunca evine gidip boyun uzunluğu kadar bir yatağa girmekmi,ben bunlar ile mutlu olamıyor  isem, acaba benmi mutlu olamıyorum.

bu gibi şeyler arzulayamıyorum bile, ben ise insanların en az oldukları yerde, küçük bir bahçe içinde yaşamak istiyorum, sabahları kalkıp tavukların altından yumurta toplayıp, ineklerin üretdiyi sütüde  en sağlık bir şekilde içmek ve çoçuğum ile yeşillikler arasında sağlıklı bir yaşam, aslına bakarsanız sabah kalkma sinyalini veren telefonumdan kurtulup biyolojik saatimde kalkmak istiyorum, benzin almak, fatura ödemek, banka görmek, ssk ile muhattap olmak istemiyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm. inşallah gelecek nesiller hep mutlu oldukları gibi bir hayat yaşar.
bence ben mutlu olmayı biliyorum ama sanırım, imkansızlıklardan dolayı  olamıyorum, ozaman yine bir tenefüs arası gibi geçici mutluluklara devam....

25 Ocak 2011 Salı

SESSİZİM

Her gün bir plan içindeyim sanki, zaman mekan veya an kollar gibiyim hayata karşı, haksızlıklara meydan okumak isterken haksızlık yapar gibiyim kendi kendime, söylemelimiyim yoksa söylememelimiyim , ah farklı olsaydı her şey ah farklara karar vere bilseydim keşkeler olmadan, ah meydan okuya bilseydim isteklerimin karşısında duran her şeye, ah demeden bir hayat yaşasaydım, ama olmadı mı yoksa olması içini bir çapa harcamadım mı? kim suçlu zaman mekan mı, yoksa sadece ben, cesaretsi korkak mı. Ama az kaldı sanki öğle his ediyorum, sessizliği bozup sesleneceğim zamana, o zaman bağıracağım içimdeki gerçek beni, o zaman duyacak, belki kızacak, belki şaşıracak, belki de korkacak ama o zaman tüm bencilliğim ile ona bıraka cam sessizliği ve bekliyeceğim onun sesizliğini, olabildiğince  heycan ve cesaretle...